MÜLKİ VE YEREL İDAREYE ÇAĞRIMIZDIR

“Varlığım Türk varlığına armağan olsun”
Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminde büyük katkıları olmuş bir Osmanlı devlet adamıdır. Tarihe Çandarlılar Ailesi olarak geçmiş olan ailenin üst düzey bir mevkiye gelmiş ilk bireyidir. İlmiye sınıfından yetişmiş; kadılık ve kazaskerlik görevlerinde bulunmuş; Eylül 1364 ile 22 Ocak 1387 tarihleri arasında 22 yıl 4 ay vezirlik yapmış ve vezirliği döneminde de Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa ismiyle anılan devlet adamıdır. Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa Karamanoğulları Beyliği'ne bağlı olan Sivrihisar Kazasının Çendere köyünde doğmuştur. Asıl adı Halil'dir ve lakabının gençken Kara veya Karaca olduğu belirtilmektedir. Hayreddin lakabını Osmanlı Beyliği veziri olduktan sonra almıştır. Çandarlı ailesinden tanınmış olan ilk kişidir. İlmiye sınıfına katılmak için iyi yetişmiş olduğu kabul edilmektedir. İznik Medresesi müderrislerinden Tâceddin Kurdî’nin kızı ile evlenmiştir. Bu evlilik ile âhi teşkilatı liderlerinden olan Şeyh Edebâli ile bacanak olmuş ve aynı ilişki ile de Osmanlı Beyliği'nin ilk beyi Osman Gazi’ye akraba olmuştur. Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa tüm Osmanlı devletinin yaklaşık 600 yıllık tarihinde en uzun süre vezirlik/başvezirlik yapan kişi olmuştur. Vezir olduğunda Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa'nın tavsiyesiyle savaşta esir düşen genç Hristiyanların Türk köylüsünün yanına verilmek suretiyle İslam terbiyesi üzere yetiştirilip, Türkçeyi de öğrendikten sonra acemi ocağına verilmesi ve oradan da yeniçeri olmaları usulü kabul edilmiş ve bu suretle ilk düzenli Osmanlı yaya ocağı kurularak bu ocağa Yeniçeri Ocağı denilmiştir. Böylece Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa Yeniçeri Ocağı'nın ve devşirme sisteminin kurucusu olmuştur. Aynı dönemde alim Karamanlı Kara Rüstem'in ikazı ve Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa'nın padişaha arz etmesi üzerine maliye teşkilatı kurulmuş ve yeni kurulan Yeniçeri Ocağına harpte esir edilerek olanlardan beşte birinin devlet hesabına alınması ve esire ihtiyaç olmadığı zamanlarda ise beşte bir esir akçesi alınması kanun olmuştur. Vezir olarak Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa'nın askeri alanlarda da, Batı Trakya fütuhatı sırasında, vezirlikle birlikte ordu komutanlığı görevini de yüklenmiştir. Bu kendisinden sonra gelen Osmanlı başvezirlerinin hem idari ve hem askeri işlerle sorumlu olmaları sonucunu doğurmuştur.
Tarih kitaplarında bulabileceğiniz bunca bilgiye neden burada yer verdim merak etmişsinizdir herhalde, İşte bu büyük devlet adamının ilçemiz Ertuğrul Mahallesinde bulunan eseri olan külliyeden geriye kalan Kara Hayrettin Paşa, halk arasında bilinen ismiyle Güdük Minare Camisi de yaklaşık olarak 11 yıldan buyana kapısı kaynaklanarak yıkılmaya terkedilmiştir. Erken Osmanlı dönemi eserlerinden olan bu caminin ve çeşmenin tarihi önemine binaen ivedilikle restore edilmesi konusu gerek ulusal basında, gerek yerel basında, gerekse sosyal medyada defalarca dile getirilmesine rağmen mahalle muhtarı başta olmak üzere hiçbir yetkiliden herhangi bir açıklama gelmemiş olması veya harekete geçilmemiş olması eserin cami olması bir yana, bizlere Ata yadigarı olarak bile devlet gözünde bir değeri olmadığı düşüncesine sevk etmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki geçmişine değer vermeyen bir devletin geleceği olamaz.
İlçemizin mülki idaresinden ve yerel idaresinden talebimizdir ki makalelerimde seri halde yer vereceğim İlçemizde bu ve bunun gibi onlarca eser bulunmaktadır. Bu eserlerin İlçemiz ve ilçemiz tarihine yakışır şekilde orijinaline bağlı kalarak tamamen yok olmadan restore edilmesi için gerekli girişimlerde bulunmalarıdır.